Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı
Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Ünitesi
1960’lı yıllarda Prof. Dr. Şinasi Özsoylu ve Prof. Dr. Nurten Koçak öncülüğünde Hepatoloji olarak hizmet vermeye başlayan bölümümüz 1990 yılından sonra yandal olarak çocuk gastroenteroloji, hepatoloji ve beslenme alanlarında hizmet vermeye devam etmektedir. Gastroenteroloji Bilim Dalımız, Hacettepe Üniversitesi İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesinde gastroenterolojik (karın ağrısı, kusma, reflü, kabızlık, ishal, dispeptik şikayetler vb.) ile karaciğer hastalığı olan ayrıca beslenme güçlüğü, beslenme bozukluğu gibi beslenme ile ilgili sorunları olan geniş bir çocuk hasta grubuna hizmet vermektedir. Bölümümüzde hizmetler öğretim üyeleri, pediatri uzmanları, araştırma görevlileri, hemşire ve yardımcı elemanlar ile verilmektedir.
Hasan Özen MD.
Prof.Dr.
İnci Nur Saltık Temizel MD.
Prof.Dr.
Hülya Demir MD.
Prof.Dr.
Hayriye Hızarcıoğlu Gülşen MD.
Doç.Dr.
Ersin Gümüş MD.
Doç.Dr.
Bilim Dalımızda hastalar öğretim üyeleri, pediatri uzmanları ve araştırma görevlileri tarafından öyküsü alınıp, öz ve soy geçmişi değerlendirilerek daha sonra muayene edilir, Gerekli görülen laboratuar, radyolojik tetkikler ve girişimsel işlemlere karar verilir. Laboratuar testleri için gereken kanlar bölüm içinde hemşirelerimiz tarafından alınır. İstenen radyolojik tetkikler için hastalar radyoloji bölümüne yönlendirilir. Bilim Dalımızda yapılan girişimsel işlemler için yine bölümümüzden uygun zamana randevu verilir. Hastaların tetkik ve girişimsel işlem sonuçları gün içinde öğleden sonra ilgili uzman ve öğretim üyesi bilgisi dahilinde hastaya verilir.
Tüm girişimsel işlemler için hastanın randevu günü sekreterliğimize başvurup, günlük yatış işemi yapılmakta daha sonar hasta işlemin yapılacağı (karaciğer biyopsisi için yatırılan servis, diğer girişimsel işlemler için bölümümüzün 1 kat altında Çocuk Cerrahi Polikliniğinin içinde yer alan endoskopi odası) yere yönlendirilir. Bu işlemlerin yapılabilmesi için ünitemize ayrılmış 2 adet yatak bulunmaktadır. İşlem yapılacak hastalarımız bu yataklara günübirlik ya da bir gece yatırılmaktadır.
Girişimsel işlemler Öğretim Üyesi, Uzman doktorlar, hemşire ve teknisyenler ile haftada bir gün anestezi uzmanlarından oluşan bir ekip eşliğinde yapılmaktadır.
Karaciğer hastalığı olan hastalarda zedelenmenin ağırlığını ve/veya nedenini belirlemek için yapılan bir işlem olup, özel bir iğne ile karaciğerden küçük bir örneğin alınması işlemidir. Örneğin mikroskopla incelenmesi sonucunda hastalık hakkında önemli bilgiler elde edilebilmektedir.
Biyopsi yapılmasına karar verilen hastanın önce kanamaya eğilimi olup olmadığı kan testleri ile araştırılmakta ve eğer biyopsi yapılması sakıncalı görülürse bu bozukluklar giderildikten sonra biyopsisi yapılmaktadır. Hasta, biyopsinin yapılacağı gün yatırılmakta ve biyopsi sonrası bir gece hastanede izlenmektedir. Biyopsi öncesi hastanın yapacağı özel bir işlem yoktur. Doktorunuz özellikle belirtmediyse aç kalınması gerekmemektedir. İşlem öncesi hastaya sakinleşmesini sağlayacak bir ilaç verilmekte ve örneğin alınacağı bölgedeki deri,altına iğneyle verilen bir ilaçla uyuşturulmaktadır. İşlemin ağrısı kalçadan yapılan iğneden daha fazla değildir. İşlem sonrası kanama olasılığını en aza indirmek için hasta bir sonraki sabaha kadar, biyopsi yapılan bölge üzerine gelecek şekilde sert bir zemin üzerine yatırılmaktadır. Biyopsi ile alınan örneklerin inceleme sonuçları, yapılan işlemlerin niteliğine göre 7 gün içinde çıkmaktadır.
İnce bağırsaktan mikroskopik inceleme için örnek almanın bir yolu olan bu işlemde hasta, içinde örnek almak için tasarlanmış düzeneği olan yaklaşık zeytin çekirdeği büyüklüğündeki bir kapsülü ağız yoluyla yutmaktadır. Bir sondaya bağlı olan kapsülün yutulması, yutma sırasında olabilecek hafif bir bulantı dışında hastaya rahatsızlık vermemektedir. Hem bulantı nedeniyle hastanın kusmasını önlemek, hem de yeterli örneğin alınmasını engellememek için hastanın EN AZ 6 SAAT (BEBEKLER İÇİN 4 SAAT) AÇ OLMASI (SIVILAR DAHİL) GEREKMEKTEDİR. Kapsül yutulduktan sonra hasta bir müddet (yaklaşık 30 dakika) sağ yanına yatırlımakta ve kapsülün mide hareketleri sonucu kendiliğinden ince bağırsağa geçmesi beklenmektedir. Kapsülün ince bağırsağa geçtiği röntgende kontrol edildikten sonra örnek alma işlemi yapılmaktadır. Hastaların yaklaşık %90’ında yeterli örnek alınabilmekte, kalan %10’unda ise işlemi tekrarlamak gerekebilmektedir. İşlem ağrı vermemektedir. İşlemden sonra bir kaç saat gözlenen hasta aynı gün taburcu edilmektedir.
Ucunda görmeyi sağlayan merceği ve içinde görüntüyü iletmeye yarayan optik kabloların olduğu silindir şeklindeki (çapı 7 ve 9 mm) bir aletin ağız yolundan yerleştirilmesi şeklinde yapılan işlem sonunda hastanın yutağı, yemek borusu, midesi ve 12 parmak bağırsağı görülerek incelenmektedir. Gerektiği durumlarda bu bölgelerden mikroskopik inceleme için örnek alınmaktadır.
İşlemin yapılabilmesi için HASTANIN AÇ OLMASI GEREKMEKTEDİR. Kaç saat aç kalması gerektiği hastanın yaşıyla değiştiğinden doktorunuz size randevuyu verirken en son ne zaman beslenmesi gerektiğini söyleyecektir. Genel olarak, emen, mama ya da süt alan bebek ve küçük çocuklar (ilk 2-3 yaş) dışında gece 24’den sonra bir şey yememeli ve su dahil içmemelidir.
İşlem öncesi hastalarımız damardan verilen ilaçlarla uyutulmakta ve işlem bittikten sonra işlemle ilgili bir şey anımsamamaktadırlar. Aslında,işlemin bulantı refleksini uyarması dışında ağrılı bir yönü bulunmamaktadır. Bazen yaşı daha büyük hastalarımız (>12 yaş) uyutulmak istememektedirler. Bu durumdaki hastalarda bulantıyı önlemek için boğazları uyuşturucu bir madde ile uyuşturulmakta ve bulantıları en az düzeye indirilmektedir. Gereken durumlarda bu hastalarımıza da gerginliklerini gidermek için küçük dozlarda sakinleştirici verilmektedir.
İşlem sonunda hasta 2-3 saat gözlenmekte ve uyanıp yiyebildiği görüldükten sonra taburcu edilmektedir. Biyopsi örnekleri alındı ise inceleme sonuçları, yapılan işlemlerin niteliğine göre 7 gün içinde çıkmaktadır.
Ucunda görmeyi sağlayan merceği ve içinde görüntüyü iletmeye yarayan optik kabloların olduğu silindir şeklindeki bir aletin makat yoluyla yerleştirilmesiyle yapılan işlemle hastanın kalın bağırsağı ince bağırsakla birleştiği yere kadar görülerek incelenmektedir. Gerektiği durumlarda bu bölgelerden mikroskopik inceleme için örnek alınmaktadır.
İşlemin yapılabilmesi için HASTANIN BAĞIRSAK TEMİZLİĞİNİN YAPILMASI GEREKMEKTEDİR. Bağırsak temizliğinin iyi olması için 2 gün öncesinden hasta posa bırakmayan diyete başlamalı ve bu dönemde bağırsak boşalmasını sağlayan ilaçlar almalıdır. Hangi ilaçları hangi dozda alacağı randevu verildiğinde size söylenecektir. İşlemin yapılacağı gün ise lavman (makattan verilen ilaç ile kalın bağırsağın temizlenmesi) yapılarak kalın bağırsaklarda görüntüyü engelleyecek dışkı kalmaması sağlanmaktadır. Aksi belirtilmedikçe HASTANIN AÇ OLMASI GEREKMEMEKTEDİR.
İşlem öncesi hastalarımız verilen ilaçlarla uyutulmakta ve işlem bittikten sonra işlemle ilgili bir şey anımsamamaktadırlar. Bazen yaşı daha büyük hastalarımız (> 12 yaş) uyutulmak istememektedirler. Bu durumdaki hastalarda rahatsızlığı en az düzeye indirmek için damar yoluyla küçük dozlarda sakinleştirici ve ağrı kesici verilmektedir. İşlem sonunda hasta 2-3 saat gözlenmekte ve uyanıp muayenesinde karnının rahat olduğu görüldükten sonra taburcu edilmektedir. Biyopsi örnekleri alındı ise inceleme sonuçları, yapılan işlemlerin niteliğine göre 7 gün içinde çıkmaktadır.
Bu işlem yukarıda belirtilen kolonoskopi aleti ile yapılabildiği gibi, 30 cm’lik bir metal tüp şeklinde olan bir aletle de yapılabilmektedir. Özellikle kalın bağırsağın son 20-30 cm’lik kısmının incelenmesi gerektiğinde, daha kısa sürede yapılabilmesi nedeniyle 10 yaşından büyük çocuklarda tercih edilebilmektedir. Genel bağırsak temizliği yapılmadan, sadece makattan verilen bir ilaçla (lavman) kalın bağırsağın son kısmının temizlenmesiyle yapılabildiğinden aynı gün uygulanabilmesi avantajıdır. Bu işlemde de gerektiğinde biyopsi alınmaktadır. İşlem sonrası hasta hemen gönderilebilmektedir.
Bazı hastalarda, daha çok alt kısmında olmak üzere, yemek borusunda genişlemiş toplar damarlar (varis) oluşmakta ve bunlar zaman zaman kanayarak tehlikeli klinik durumlara neden olabilmektedir. Bu işlemle bu varislerin yok edilmesi amaçlanmaktadır. İşlem hazırlıkları aynen ösefagogastroduodenoskopi-de olduğu gibidir. Endoskopi sırasında yemek borusundaki varisler görülmekte ve özel bir alet kullanılarak varisler lastik bir bant ile boğularak yok edilmektedir. Tüm varislerin yok edilmesi için bir hastada değişik zamanlarda bir kaç kez işlemi tekrarlamak gerekebilir.
Lastik bant uygulaması yerine varislerin içine, özel bir iğne ile, onların büzüşüp yok olmasını sağlayacak bir madde verilmektedir. Bu işlemin de varisler yok oluncaya kadar bir kaç kez yapılması gerekebilir.
Gastrostomi karın ön duvarından mideye, jejunostomi ise ince bağırsağa (jejunuma, ince bağırsakların ikinci kısmına) tüp (bir çeşit boru) yerleştirilmesi işlemidir. Bu tüpler endoskopiyle, röntgen aracılığıyla ya da cerrahi olarak yerleştirilebilir. Ünitemizde endoskopi ile yerleştirme uygulanmaktadır. Bu şekilde, gastrostomide midede, jejunostomide ise ince bağırsakta tüpün yerleştirileceği bölge görülmekte ve ondan sonra tüp yerleştirilmektedir. Böylelikle tüp istenilen bölgeye yerleştirilmiş olmaktadır.
İşlemin yapılabilmesi için HASTANIN AÇ OLMASI GEREKMEKTEDİR. İşlem ancak hastaneye yatırılarak yapıldığından aç kalacağı süre size yattığı klinikteki doktor/hemşirenizce bildirilecektir. Refakatçi olarak kaldığınız takdirde belirtilen saatten sonra hastanıza ağızdan hiçbir şey vermeyiniz.
İşlem öncesi hastalarımız damardan verilen ilaçlarla uyutulmakta ve işlem bittikten sonra işlemle ilgili bir şey anımsamamaktadırlar. İşlem sonunda hastanın ne zaman beslenmeye başlanacağı da doktorunuz tarafından size bildirilecektir. Sorumlu doktor/hemşirenin bilgisi olmadan hastanıza ağızdan ya da tüpten bir şey vermeyiniz. Hasta/ebeveynler beslenme ve ostomi bakımı hakkında eğitildikten sonra başka bir nedenle yatmıyorsanız hastanız 2-3 gün içinde taburcu edilecektir.
Gastro-özofagiyal reflü (mide içeriğinin yemek borusuna kaçması) tanısında kullanılan şu anki en güvenilir testtir. Testin yapılması için ucunda pH (asit) değişikliklerine duyarlı bir bölgesi olan bir kateter (yaklaşık 2 mm çapında esnek bir kablo) burun yoluyla yemek borusu alt ucuna yerleştirilir. Kateterin dışarıda kalan ucu ise küçük bir bilgisayara bağlanır. Yemek borusu alt ucundaki pH (asit) değişiklikleri her 4-8 saniyede bir bilgisayar sistemine aktarılarak kaydedilir. Kayıt sonunda kateter çıkarılır ve küçük bilgisayara kaydedilmiş olan bilgiler bir başka bilgisayara aktarılarak hastada, hastalık diyebileceğimiz derecede bir kaçak olup olmadığı araştırılır. Bu kayıt ne kadar uzun süre tutulursa sonuçlar o kadar güvenilir olduğundan ünitemizde genellikle 24 saatlik yapılmaktadır. İşlemin en rahatsız edici kısmı kateterin burundan geçirildiği ilk 20-30 saniyelik bölümüdür. Bu bölümde hasta bulantı hissedebilir. Kusmasına neden olmamak için HASTA AÇ OLMALIDIR. Aç kalması gereken süre çocuğun yaşına göre size doktorunuz tarafından söylenecektir.
Gastro-özofagiyal reflü (mide içeriğinin yemek borusuna kaçması) tanısında kullanılan en yeni ve güvenilir testtir. Testin yapılması için ucunda elktrik direncini ölçmeye yarayan 6 kanal ve pH (asit) değişikliklerine duyarlı bir bölgesi olan bir kateter (yaklaşık 2 mm çapında esnek bir kablo) burun yoluyla yemek borusu alt ucuna yerleştirilir. Kateterin dışarıda kalan ucu ise küçük bir bilgisayara bağlanır. Özofagiyal pH izleminden farklı olarak, asidik reflülere ek olarak asit olmayan reflüleri de saptayabilir. Temel çalışma prensibi yemek borusuna kaçma olduğunda sıvı ya da besinin elektriksel geçirgenliğnin havadan fazla olmasına dayanmaktadır. Kayıt sonunda kateter çıkarılır ve küçük bilgisayara kaydedilmiş olan bilgiler bir başka bilgisayara aktarılarak hastada, hastalık diyebileceğimiz derecede bir kaçak olup olmadığı araştırılır. Bu kayıt ne kadar uzun süre tutulursa sonuçlar o kadar güvenilir olduğundan ünitemizde genellikle 24 saatlik yapılmaktadır. İşlemin en rahatsız edici kısmı kateterin burundan geçirildiği ilk 20-30 saniyelik bölümüdür. Bu bölümde hasta bulantı hissedebilir. Kusmasına neden olmamak için HASTA AÇ OLMALIDIR. Aç kalması gereken süre çocuğun yaşına göre size doktorunuz tarafından söylenecektir.
Kemik iliğini de tutan kalıtsal geçişli hastalıkların (depo hastalıkları) tanımlanması başta olmak üzere bazı hastalıkların tanısı için kemik iliğinden örnek almak gerekebilmektedir. Bu örnek alımı özel bir iğne yardımıyla hastanın kalça kemiğinden yapılmaktadır. İşlem, kalçadan kas içine iğne yapılması gibi olup hastaya daha fazla bir rahatsızlık vermemektedir. Halk arasındaki bazı yanlış inanışların aksine, çocuğa herhangi bir zararlı etkisi olmamaktadır. Alınan sadece 1 ml kadar kana benzer kemik iliği örneğidir. İşlem öncesi ailenin yapacağı ek bir hazırlık olmayıp, işlem sırasında örneğin alınacağı bölge uyuşturulmaktadır. Gereken durumlarda işlemden önce hastaya sakinleştirici de verilmektedir. İşlem sonrası hasta günlük yaşantısına devam etmektedir.
Muayene ve Kontrol randevusu
İlk muayene ve kontrol randevusu için Poliklinik Sekreterliği’ne başvurunuz. Randevu almaya lütfen çocuğunuza ait Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri’nin istek belgesi/yönlendirme fişi, nüfus cüzdanının aslı ve varsa resmi sevk kağıdınız ile geliniz.
İşlem randevuları
Telefonla işlem randevusu verilmemektedir. İşlem yapılabilmesi için hasta bizzat ünitemiz doktorları tarafından muayene edilmelidir. Bu muayene sonucunda herhangi bir girişim yapılmaya karar verildiğinde doktorunuz sizinle konuşarak bölüm ve sizin için uygun olan bir güne randevunuzu verecektir.
Hacettepe İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi 1 No.lu kapısından girdikten sonra karşınıza çıkacak olan danışmanın hemen yanındaki (siz danışmaya doğru bakarken solunuzda) koridorda ilerlediğinizde (Danışma sağınızda kalacak), koridorun sonunda sağda yarım kat yukarıda (ara katta) yer almaktadır.
Telefon:
+90 (312) 305 19 93
+90 (312) 305 19 94